19 Kasım 2011 Cumartesi

PARİS KOMÜNÜ VE MARX


"Komün, Fransız toplumunun bütün sağlıklı öğelerinin temsili, dolayısıyla da gerçek ulusal hükümet olduğu kadar, aynı zamanda da, emeğin özgürlüğüne kavuşmasının cüretli savaşçısıdır ve sözün tam anlamıyla enternasyonaldir. İki Fransız ilini Almanya'ya ilhak etmiş olan Prusya ordusunun gözünün önünde Komün de bütün dünyanın emekçilerini Fransa' ya ilhak ediyordu.
İkinci İmparatorluk kozmopolit yankesiciliğin büyük kermesiydi. Çağrısı üzerine bütün ülkelerin dolandırıcıları, orjilerine ve Fransız halkının yağma edilmesine katılmak için akın etmişlerdi. İşte tam o sıralar Thiers'in sağ kolu sefih Ulah Ganesco sol kolu da Rus casusu Markovski'ydi. Komün bütün yabancıların ebedi bir dava uğrunda ölmek şerefine katılmalarını kabul etmişti. Hıyaneti yüzünden kaybedilmiş olan dış savaşla yine onun yabancı işgalciyle birlikte kurduğu komplonun yol açtığı iç savaş arasında burjuvazi, polisle, Fransa'da oturan Almanlara karşı insan avları düzenleyerek yurtseverliğini göstermeye zaman bulmuştu.
Komün, bir Alman işçisini Çalışma Bakanı yaptı. Thiers, burjuvazi ve İkinci İmparatorluk Polonya'yı gürültülü sevgi gösterileriyle aldatıp durmuşlardı. Gerçekteyse Rusya'nın kirli bir işini görerek Polonya'yı Rusya'ya teslim ediyorlardı. Komün, Polonya'nın kahraman evlatlarına şeref verdi. Yeni bir devrini açmak bilincinde olduğu tarihe en üstün bir biçimde damgasını vurmak için de, Komün bir yanda galip Prusyalıların, öte yanda ise Bonaparte' çı generallerin komutasındaki Bonaparte ordusunun gözleri önünde, savaşçı başarının o dev simgesini, Vendöme sütununu yere çaldı.
Komün'ün aldığı en büyük toplumsal karar, kendi öz varlığı ve eylemi olmuştur. Belli konulardaki öteki kararları, yalnız halk için halkın yönetimini gösterir. Fırın işçilerinin gece çalışmasının yasaklanması, patronların işçilerden çeşitli bahanelerle ceza kesmelerinin yasaklanması bunların başlıcalarındandır. Bu sonuncu yöntem işverenler tarafından pek revaçta tutuluyordu; çünkü işveren böylece kendi kişiliğinde aynı zamanda hem yasa koyucunun, hem yargıcın, hem de en taş yürekli bir yasa uygulayıcısının rolünü toplamış oluyor, üstelik bir de cebine fazladan para giriyordu. Bu çeşitten bir başka tedbir de, sahipleri ortadan kaybolan ya da işi tatil etmeyi doğru bulan bütün sermayedarların atölye ve imalathanelerinin zararın giderilmesi kaydıyla ve geçici olarak, işçi derneklerine devri olmuştur.
Komün tarafından başta Paris Başpiskoposu olmak üzere altmış dört rehinenin kurşuna dizilmesi! Burjuvazi ve ordusu 1848 Haziranı' nda, savaş yöntemlerinde uzun süreden beri görülmeyen bir âdeti, silahları elinden alınmış tutsakların kurşuna dizilmesini yeniden ortaya çıkarmıştı. İnsanlık ölçülerine sığmayan bu âdete, o zamandan beri, Avrupa'da ve Hindistan'daki halk ayaklanmalarının bastırılmasında aşağı yukarı her zaman uyulmuştur ki bu da uygarlığın gelişmesinin gerçek bir delilidir! Öte yandan Prusyalılar da Fransa'da, rehine yöntemini, başkalarının hareketlerini başıyla ödeyecek olan suçsuzları tutsak etmek âdetini yeniden getirmişlerdi. Daha önce gördüğümüz gibi, Thiers daha çatışmanın başlangıcından beri tutsak Komüncüleri öldürerek pek insancıl bir yola başvurunca, Komün de onların hayatlarını kurtarmak için, Prusyalılar gibi yaparak rehine almak zorunda kaldı. Rehineler, Versailles'lıların kendi savaş tutsaklarını ne zamandır öldürmekte olmaları dolayısıyla ölümü aslında bin kere hak etmişlerdi. Paris'e girişlerini büyük bir insan kıyımıyla kutlayan Mac-Mahon'un adamlarının o hareketlerinden sonra Komün'ün elindeki rehinelerin hayatları nasıl kurtarılabilirdi? Burjuva hükümetlerinin ölçü, sınır tanımayan vahşetine karşı son teminât da rehin alınması yalnız sözde kalan adlatıcı bir garanti mi olacaktı? Başpiskopos Darboy'nın asıl katili Thiers'tir.Komün, o zaman Thiers'in elinde olan Blanqui' ye karşı Başpiskoposu ve sayısını bilmediğim daha birçok papazı vermeyi defalarca teklif etmişti. Thiers inatla reddetti. Biliyordu ki Blanqui ile Komün'e bir baş vermiş olacaktı. Oysa Başpiskopos onun işine en çok, ceset olarak yarardı.
Egemen sınıfın, devrimi yabancı işgalcinin himayesi altında sürdürülen bir iç savaşla boğmak için yaptığı ve 4 Eylül'den başlayarak Mac-Mahon'un adamlarının Saint-Cloud kapısından Paris'e girişine kadar izlediğimiz gizli birleşme en yüksek noktasına Paris kıyımıyla vardı. Bismarck büyük bir hoşnutluk içinde Paris'in harabelerini seyrediyor ve belki de bunda 1849 Prusyası'nın gerici meclisinde henüz basit bir taşralıyken yürekten dilediği bir şeyi, bütün büyük şehirlerin yıkılmasının birinci aşamasını görüyor. Paris proletaryasının cesetlerini büyük bir memnunlukla seyrediyor. Onun gözünde, bu yalnız devrimin yok edilmesi değil, aynı zamanda da Fransa'nın bizzat Fransız hükümeti tarafından başı gövdesinden ayrılarak başsız bırakılmasıdır. Başarı kazanmış bütün devlet adamlarına özgü o. kavrayış kıtlığı içinde Bismarck bu son derece büyük ve önemli tarih olayının yalnız yüzeyini görüyor. Kazandığı zaferi, yendiği hükümetin yalnız jandarması olarak değil, aynı zamanda kiralık katili olarak da süsleyen bir galip şimdiye kadar ne zaman görülmüştür? Prusya ile Paris Komünü arasında savaş yoktu. Tersine, Komün barış için hazırlık görüşmeleri yapılmasını kabul etmiş, Prusya da tarafsızlığını ilan etmişti. Demek oluyor ki Prusya bir hasım değildi. Bir kiralık katil gibi davrandı; hem de çok alçak bir kiralık katil gibi... Çünkü hiçbir rizikoya girmemişti; dökeceği kanın bedelini, alacağı 500 milyonu, önceden garantilemişti. İşte böylece, Ulu Tanrı tarafından, sefih ve Tanrıtanımaz Fransa'ya dindar ve iyi ahlak sahibi Almanya eliyle günahlarının kefaretini ödetmek üzere buyurulan bu savaşın gerçek özelliği ortaya çıkmış oluyordu! Ve geçmişin hukukçularının anladıkları anlamda bile halkların hukukuna bu benzeri görülmemiş saldırı, Avrupa'nın "uygar" hükümetlerini, Petersburg kabinesinin basit bir aleti olan Prusya hükümetini öteki hükümetlerin önüne ibret alınacak bir örnek gibi sermeye sevk edecek yerde yalnız, Paris'in çevresindeki çifte kordondan kurtulabilen birkaç kurbanın da Versailles celladına teslim edilmesi gerekip gerekmediğini kendi kendilerine düşünmelerine yol açıyor."
(Fransa'da İç Savaş'tan)






Devrimler Karşı Devrimler

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder